Kist, her kişide oluşmamakla beraber bazı durumlarda hiçbir şekilde ağrı hissettirmemektedir. Oldukça sıkıntılı bir konu olan diş kistleri, bazen ağrıya sebebiyet verir. Hastanın çoğu zaman farketmediği bu sıkıntı, yavaşça geliştiği ve çoğu zaman ağrı yapmadığı için kendini gizlemektedir.
Kist, çenede oluşmaya başladıktan sonra ağrı yapmazsa ve ağıza etki ederek iltihap oluşturmazsa çok uzun süre tespit edilemeyebilir. Fark edilmeyen kist, zamanla çene kemiğine zarar verir ve büyüdükçe kemiğin kaybedilmesine sebep olabilir. Kist operasyonları bu sebeple önemlidir.
Son derece zararlı olabilen diş kisti, oluştuktan sonra aradan uzun süre geçip fark edilmediğinde hangi nedenle oluştuğu tespit edilemeyebilir.
Diş Kisti Belirtileri Nelerdir?
Neden kaynaklandığı belirlenen diş kistlerinin olma sebepleri; Diş travması, kötü diş tedavileri ya da çürük olabilmektedir. Diş kisti oluştuktan sonra şişlik olabilir. Eğer şişlik oluştuysa şanslısınız demektir ve hemen bir diş doktoruna başvurarak bu sorunun tedavilerine başlayabilirsiniz. Kist operasyonları öncesinde ciddi muayene edilir ve operasyona sonra geçilir.
Diş Kisti Zararları
Şişliğe ek olarak çok nadir de olsa ağrı yapabilen diş kisti, son derece ciddi bir diş sorunudur. Bazı durumlarda oluşan bu iltihabın dişlerden sonra iç organlara yayıldığı hatta insanı ölüme götürdüğü de gözlemlenmiştir.
Diş sorunları arasında en önemli sıkıntılardan biri olan diş kisti, eğer fark edilmez ve tedavi edilmezse bir kist operasyonu yapılmaz ise çene kemiğinin kırılmasına kadar neden olabilir. Sadece bu kadar az zararı olmayan kist, eğer enfeksiyonunu kana karıştırırsa kalbe, eklemlere ve böbreğe kadar gidebilmektedir.
Bir enfeksiyonun da diğer organlarınıza sıçraması sağlınız açısından pek iyi sonuçlar doğurmayacaktır. Enfeksiyonun yayılmasından sonra uyumak, kişi için oldukça zor bir hal alır ve az uyuma sebebiyle vücudun dinlenmesi zorlaşır. Bunun sonucunda ise vücut zamanla yorgun düşecek ve halsizleşecektir. Bu sebeple kist operasyonları ile bu kistlerden kurtulmak gerekir.
Diş Kisti Tedavisi
Diş kisti, erken tespit edildiyse ve halen küçük bir haldeyse dişin çekilmesi ile birlikte kolaylıkla tedavi edilebilmektedir fakat bazı durumlarda dişin çekilmesi kendi başına yeterli olmayacaktır. Kist operasyonu ile bu bölge temizlenmeli, kist artıklarından tamamen kurtulması gereklidir.
Bu gibi durumlarda dişi çektikten sonra diş kökündeki kistin tamamen temizlendiğinden emin olunması gerekmektedir.
Eğer diş çekildikten sonra kökünde kalan kist temizlenmez ise orada kalan kist zamanla çene kistine dönüşecek ve daha büyük sıkıntılara yol açacaktır. Diş kisti, çene kistine dönüştükten sonra çene kemiğini zamanla işgal edecek ve kemiğin çökmesine neden olacaktır. Diş kisti hiçbir zaman yalnızca ilaç tedavisi ile geçmemektedir. Tedavi edilmesi için cerrahi işlem uygulanmalıdır. Bunun için de fark edildiği ilk andan hemen sonra doktora başvurulması gerekir. Doktor tarafından yapılan muayene sonrasında yukarıda belirttiğimiz gibi bir kist operasyonu gerçekleştirilmektedir. Daha sonrasında ise doktorun belirlediği aralıklarla kontrole gidilmesi gerekir.
Kist operasyonu sonrasında periyodik kontrol randevuları verilir. Radyografik olarak ilgili alan sürekli kontrol edilir. Kist operasyonu yapıldıktan sonra bu önemli bir durumdur ve tekrar kist oluşmadığından, oluşmayacağından emin olunması gereklidir. Bu sebeple kist operasyonlarından sonra normal bir implant cerrahisinden daha fazla hasta kontrollere gelmesi gerekmektedir. Kist, bir sağlık problemi olmakla birlikte, vücudun çeşitli bölgelerinde görülebilir. Bir çok çeşiti vardır. Oluştuğu yere ve etkenlere göre farklı isimlerle adlandırılabilirler. Bu oluşumlar, iyi huylu ya da kötü huylu olabilmektedir. Bu teşhis hızlıca konulmamaktadır. Vakadan vakaya, etkenden etkene değişiklik gösterebilir. En doğru teşhis kist’in çıkarıldıktan sonra biyopsiye gönderilmesi veya işlem öncesinde alınan biyopsi ile kesin tanının konmasıdır. Tedavi prosedürü belirtilere, kist tipine, bulunduğu konuma ve daha bir çok etkene göre değişiklik gösterebilmektedir.
Kist operasyonları bu durumlarda tercih edilir.
En doğru tedavi prosedürü ve teşhis için en kısa zamanda bir hekim kontrolü tavsiye edilmektedir.